Nikola Tesla’nın bundan 100 yıl öncesinde farkına vardığı gibi evren ahenk içinde çalınan bir beste. Bizler de bu bestenin birer yansıması veya notasıyız.
Her zaman herkesin kendine en uygun titreşimi bulma potansiyeli söz konusu. Atalarımız tarafından ‘kendini dinlemek’ diye bahsedilen şey bu olsa gerek. Bir karar vermeden önce kendi içimize dönüyor ve bizim için en doğru olan seçeneği tercih ediyoruz. Yani iç sesimiz titreşimler eşliğinde bize doğruyu söylüyor.
Doğru iki frekans birbirini eşitlediği takdirde dünyanın öteki ucunda olsa bile birbirini buluyor. İlişkilerde de ve hayatımızda en önemli şey doğru frekansı bulabilmek.
Bilim insanları bu melodiyi incelerken ve çözmeye çalışırken her şeyin özünde enerjinin olduğunu göz önünde bulunduruyor. Bu açıklama düşüncelerimizi de kapsıyor. İnsanın enerji düzeyi yani frekansı arttıkça kimileri tarafından ‘doğa üstü güç’ olarak tanımlanan özelliklerinde de artış gözlemleniyor.
Konunun uzmanları şifa gücüne sahip kişilerin titreşim düzeyinin saniyede 500 olduğunu ifade ediyor. Saniyede 800 titreşimde medyumluk güçlerinin, 1000 titreşimde ise telepati güçlerinin açıldığını kaydediyorlar. Astral seyahat için saniyede 10 bin titreşim gerektiği üzerinde duruluyor.
İnsanlar 300 titreşimde iken birbirlerini görürken, bundan 10 bin kez daha hızla titreşen canlılara üst varlıklar deniliyor. İşte bir kısım insanlar bu ‘üst varlıklarla’ iletişim kurabildiklerini belirtiyor.
Bu güçlere sahip insanların sayısının hiçte az olmadığını düşünüyoruz. Ancak dolandırıcılar ve ruhsal sıkıntıları bulunanlara dikkat edilmesi gerekiyor.