“Ben kendimi fazlasıyla VIP, Özgüveni yerinde her şeyiyle tam ve mükemmel hissediyorum içsel olarak…
İçeride hiçbir şey eksik değil ben bile kendime bayılıyorum hayran kalıyorum her ortama muhteşem bir enerji ile giriyorum bir de ne göreyim popom açıkta! Tam eyvah bu da nasıl oldu şimdi derken bir araç beliriyor önümde onca zaman o mekanlarda kral çıplakmış fakat enerjim o kadar yüksek ki insanlar bunu görmüyor ve fark etmiyor tek fark eden ben oluyorum. Araca binmeden önce yanımda bir ruhsal rehber beliriyor ve beni ışınlanmış gibi bir örtüyle örtüyor kafamda aynı kumaştan bir taç… Burada rüyadan uyanıyorum.
Her şeyi anladım da neden popo açıkta kalmış? Benim neyi bilmem gerekiyor? Başıma böyle bir şey mi gelecek? Diye yazan danışanım rüyasının sadece “poposunun” açıkta kalan bölgesindeki duruma takılı kalmış durumdaydı.
Rüyayı gören kişi önemli bir iş bağlantısı içinde. Bağlantısı kuvvetli, enerjisi gerçekten çok güzel ve her şeyin yolunda gitmemesi için bir sebep yok. Rüyasında da senaryo ve sonunda gelen rehberi her şeyin yolunda gideceğine dair mesajı veriyor ve başında taçla uyanıyor. Bu rüyanın başka bir aydınlanması olmaz. Bununla birlikte “ iyi giden şeylerde mutlaka bir olumsuzluk olur” inancını o kadar çok üzerimize giydirmişler ve affedersiniz k.çımızı, başımızı, inançlarımızı açıkta bırakmışlar ki bilinçaltı başka türlü deneyim yaşayamıyor.
Bu dönüştürülebilir mi? Evet dönüştürülebilir.
Hayatta başımıza her şey gelebilir.
Deneyimlediklerimiz bizim zenginliğimiz ve hayatı anlama kapasitemizi belirler. Kollektif bilinç bu yüzyıla gelene kadar olumsuzluklardan, acılardan, yokluklardan beslenerek var olmayı öğrenmiş. Biz de bunları devam ettiren bilinçaltı ve hücresel kayıtlarımız var. Bu kayıtlar özellikle her şey yolunda giderken çıkabiliyor. Bilinçaltı olumsuz bir şeyler olmadan hayatın yaşanamayacağına alışmış deneyimlerle dolu. Bu hayatın içindeki dualitedir aslında ve öyledir de. Yani bazen harika günler, anlar yaşarız, bazen de zor, öğretici, üzücü deneyimler yaşarız. Bunlar her an sürekliliği olan bir yapı değildir. Hayatın keyfini, ihtişamını yaşarken “bu böyle olmamalı, bunun içinde bir zorluk, olumsuzluk, kötülük olabilir beklentisini gösteren bilinçaltı kaydıdır bu… Şimdi bunun tersine bakalım. Korkutucu, zorlayıcı, canımızı ve kalbimizi acıtan anlar ve günler yaşıyorsunuz.
Bunun arkasından “Bu; şu an yaşadığım olumsuz deneyim. Bunu kolaylıkla atlatabileceğim enerjiye ve bilgiye sahibim. Bakalım bunun arkasından mutlaka harika bir gün ve zaman kolaylıkla ve hızla nasıl gelir?” beklentiniz oluyor mu? Bu oluyorsa harikasınız diyebiliriz. Olumsuz durumu olumluya çevirebilecek bakış açısına geçmeyi, zor zamanlarınızı dönüştürmeyi başarmışsınız demektir.
Genelde kollektif bilinç böyle çalışmıyor. Bu olumluya dönüştürebilme bakış açılarını yeni öğreniyoruz.
Şimdi rüyanın analizine geri dönersek, rüyayı gören kişiyle yaptığımız konuşmada rüyanın sonundaki bilinçaltının kendini şifalandırıp, enerji kaynağını nasıl açtığına ve utanabileceği, kendini kötü hissedebileceği anlar olsa da bunları kendi inancıyla ( rüyada gelen ruhsal melek bunu ifade ediyor) her şeyin üstesinden gelebileceğini fark etti. Kişi odağını nerede tutarsa onu gerçekleştirir. Kafası k.çının açıklığında takılı kaysaydı, hayatın ona sunduğu ve sunmaya devam edeceği güzellikleri de göremeyecekti. Şükür ki hayatın tüm güzelliklerinin farkında ve bunları çoğaltabilen bir bilinçte ilerlemeye devam ediyor.
Şimdi kendinize dönüp sorun bakalım. Kendi hayatınızı ve yaşadıklarınızı izlerken (bunu geriye dönüp bakarak değil, anda da yapabilirsiniz) olayların hangi duygu haline bakıyor, yaşıyor ve odaklanıyorsunuz? Kendinizi günün sonunda hangi duyguda buluyorsunuz? Senaryolarınızın sonunda genelde neler oluyor? Bunları olumlu sonlarla nasıl bitirebilirsiniz?
Sizlere tavsiyem günlük ya da ajanda tutmanız. Her gün yaşadığınız olayları birkaç cümleyle yazın ve olumlu olanları daha çok kayda alın. Bunların zamanla çoğaldığını ve rüyalarınızın bile senaryolarının değiştiğini göreceksiniz.