Mitlerin ortaya çıkışı ile ilgili olan ileri sürülen dört teoriden biridir.
Scriptual theory adını taşıyan bu teoriye göre, bütün mitolojik anlatılar, kutsal kitapların anlatılarından ortaya çıkmıştır. Her ne kadar gerçek olaylar bozulmuş ve kimlikleri gizlenmişse de Herkül Samson’un; Arion Yunus Peygamber’in bir karşılığıdır.
Şüphesiz bu kutsal kitapların başında Tevrat gelmektedir. Yahudilerin tarih boyunca hemen hemen dünyanın her tarafına sürülmüş olması, dinlerine çok sıkı bir şekilde bağlı olmaları, kitaplarına çok önem vermeleri, bu hikayelerin hemen her yerde yayılmasına sebep olmuştur.
Mesela Firdevsi’nin Şehnamesi’ni okuyanlar, bu eserdeki anlatılarda yer alan pek çok hikayede Feridun ile Nuh; Keykavus ile Nemrut; Siyavuş ile Yusuf Peygamber arasındaki derin benzerlikleri hemen fark edecektir. Sudabe ile Siyavuş arasındaki karşılıksız aşk ilişkisi, aynıyla kutsal kitaplarda anlatılan Yusuf kıssasına benzemektedir.
Siyavuş da Yusuf gibi, o güne kadar eşi benzeri olmayan, görenlerin aklını başından alan olağanüstü bir güzelliğe sahiptir. “Kutlu bir çocuk doğdu. Artık tahtını göklere kadar yüceltebilirsin. / Bütün yeryüzü, bu çocuktan bahsetmeye başladı. Şimdiye kadar, böyle güzel saçlı hiç kimsede görülmüş değildir.”
Keykavus, bir yerde Siyavuş’u överken de bu güzelliğine işaret edilir:
“Tanrı seni öyle yaratmış ki, tanısın tanımasın, kim görse sana aşık oluyor”
Sudabe ağzından da aynı övgüler yapılmaktadır:
“Yüzün bir peri yüzü gibi pırıl pırıl / Seni uzaktan görenlerin hepsi sana aşık oluyor.”
Yusuf gibi Siyavuş da başka diyarlarda büyür. Yusuf bir kuyuda bulunarak şehre getirilmişti. Siyavuş’un hikayesinde ise; Siyavuş’un annesi ormanda bulunarak Keykavus’a getirilip verilmiştir. Siyavuş da gurbet ellerde, vatanına hasret bir halde, bir nevi sığıntı olarak, Turan ilinde yaşamak zorunda kalır. Vezirin karısı büyük bir sevgiyle Yusuf’a aşık olur ve ondan bebek yapmak ister ama Yusuf asla buna yanaşmaz…