Vancouver Günlüğü
Hope, Intercommunal tolerance and Peace
Umut, toplumlar arası hoşgörü ve barış
Gunlerden 9 MART 2017, saat aksam 7:30 sulari, Vancouver Or Shalom Sinagogundayim.
Etrafimda her yerde karşılaşamayacağım bir çeşitlilikte görsel giysi şöleni var.Kippali, imam kıyafetli, beyaz, uzun derviş giysili, zen kıyafetli ziyaretçiler var bugün sinagogta.
Sinagog bugun New Westminster Psikoposlugu ile dayanisma yaparak inanclar arasi bir toplantiya
liderlik ediyor, sinagogun günlük dini rituellerinin yapıldığı mekanda kelimelerle ifade edemeyeceğim
ruhani bir esinti var.
Toplantının yapıldığı sinagogun hikayesi Rabbi Daniel Siegel ve Hanna-Tifferet Siegel ‘ in evlerinin
oturma odalarinda küçük bir arkadaş gurubu (Havurah) ile başlattıkları cumartesi sabahı duaları ile yol
almaya baslamis.
Yahudi yenilenme hareketinin lideri (Jewish Renewal Movemant) Rabbi Zalman Schachter, Rabbi
Daniel Siegel ‘e Smicha (Hahamlik karari) vererek bu hareket için koordinasyon olma yetkisi vermiş.
Grup cçftin Vancouver’daki salonlarına sığmayınca 1982’ de Or Shalom Sinagog’ u bugün
bulundukları binaya taşınmış.
Bu sinagogta kadın erkek arasında mehitsa(paravan) olmadığı gibi kadinlar da Rabbilik görevini üstlenebiliyorlar.
Aklımdan sinagog ile ilgili bu düşünceler geçerken sahnede yerini alan konuşmacı kelimelerin en
sihirlisi, kişiyi taa yüreğinden saran ve sevgiye davet eden o kelime ile başlatıyor açılış konuşmasını ‘Salam’ diyor, yani ‘Merhaba’,yani Shalom!
Ben de ,sizlere hepinize Selam yani Shalom diyerek başlamak istiyorum ilk cümlelerime okyanus ötesi bu şehirden…
Hepinize Selam yani Shalom!
Ve Or Shalom Sinagogunun salonunda ilk konuşmacı liderden başlayop, son konuşmacı lidere kadar
hepsinin ortak kullandığı sihirli kelimeler dökülmeye başlıyor.
Compassion, Ar-Rahma-Rahamim,Sefkat
Tolerance, Hoşgörü.
Sunni Muslim Imam Mohammed Shujaath Ali Mescit-ul Hagg Cami’ den dini lider,
‘Allah evreni yaratti ve farklılıklarla doldurdu ve her insan özgürdür inanç seçiminde‘ diye devam ediyor… Kur’an’ dan alıntı yaparak sözlerini tamamlıyor.
Imam Mohammedi’ nin yerini, uzun beyaz sufi elbisesi ve görkemli şapkasi ile uçarcasına dönerek, ellerini semaya açan Dervis David Coşkun ve ona şiirsel bir anlatımla ‘Sufi nin yolu unity yani,‘Tavhid’ dir, yani ‘birlik’tir diyerek eslik eden Rifai Marufi aldigi zaman, yasadigim topraklara ait bu ezgi ve sema ve tanidik kelimeler, gözlerimden yaslar gelmesine sebep oluyor , Rifai devam ediyor:
‘O YÜZDEN BİZ HER YERE VE YÖNE DÖNERKEN KORKMUYORUZ’
Ve Seyh Murtaza Bachaa Shia B.C Muslim cemaati lideri’ AR-RAHMA’ ile açıyor konuşmasını.
Compassion, şefkat kelimesinin Arapça deyişi ile…
İbranice Rahamim diye dile geliyor, Allah’ in bağışlayıcılığını ifade eden bu değerli kelime ile .
Yasadigimiz cagin icinde barindirdigi olumsuz kavramlari ile mucadele ederken ‘AR-RAHMA veya
compassion veya Rahamim kelimesi hangi dilden olursa olsun dile gelirken, Allah’in bağışlayıcılığını
kapsayan bu güzel kelimeyi içsellestirirsek toplumlari tehdit eden Irkcilik(racisim), antisemitisim(yahudi
aleyhtarligi), xenoptobia (yabanci dusmanligi), islamophobia(muslumanlara karsi on yargi ve korku
besleme) ve overflowing (taskinlik), gibi olumsuz kavramlarla mücadele edebiliriz diyor, Seyh Bachaa
ve bilmeliyiz ki diyor ‘YARATANIN YARATTIKLARI ARASINDA SINIR YOKTUR’.’ diyerek tamamlıyor
cümlelerini.
Ve Dr.Rabbi Laura Duhan Kaplan Or Shalom sinagogunun bir önceki ruhsal lideri ve Vancouver
School of Teology bolumunun yöneticisi Genesis’ten alinti yaparak örnekler veriyor, bizim bizden farklı
tüm yaratılanlar ile ilişki de olduğumuzu ‘ÇEŞİTLİLİĞE İZİN, ÇEŞİTLİLİĞE İZİN VER Kİ ALLAH HEPİMİZE ÖZEN GÖSTERSİN” diyerek tamamlıyor sözlerini.
B.C Synod Evangelical Lutheran kilisesinden, Rahip Reverand Dr Gregory Mohr, Religious Society Of
Friends den Eric Kristensen , Sathya Sai toplulugundan Linda Mackintosh, local ruhani Bahai
toplulugundan Parvin Manshadi , Zoroastrian toplulugundan Fridosh Mehda hemen hepsinin agzindan
baris ve sefkat, bagislayicilik sozcukleri ile ilgili siirler, soylemler dokuluyor.
Ben buyulenmiscesine bu farkli inanislardan gelen toplulugun olusturdugu buyulu atmosferin icinde
oylece oturuyorum.
Sirada Mountain Rain Zen toplulugundan Michael Newton var hepimize ayaga kalkmamizi ve ve
birbirimize bakarak selamlasmamizi oneriyor. Herkes sevgi ile kendi etrafimda donerek birbirine
merhaba diyor. Gulen sevgi dolu gozler ruhuma isliyor.
Beth Israel sinagogundan Rabbi Adam Stan aliyor konusmayi ve diyor ki ‘BU GECE BURADA ALLAH’A SOFULUĞUN DIŞINDA BİR ARADA YAŞAYACAĞIMIZ BİR MABED İNŞA ETTİK’.
Kapanış konuşmasını Or Shalom Sinagog’unun şu andaki ruhani lideri Rabbi Hanna Dressner,
Rabbi Schneur Zalman’a ait Rav’s Niggun ile (sözsüz melodilerle) yapıyor.
Rabbi Hanna, ‘Bu melodi burada bir araya gelen ruhlara ciddiyetin dışında güzellik getiriyor ve ne zaman ki ruhlar bir araya gelir ve gerçekten iletişim kurar birbiri ile ki! işte bu gece burada olan bu, ben su an da bunu hissediyorum’ diyerek sözlerini bitiriyor.
Bu büyülü toplantı alt kattaki salonda içecek ve yiyecekler ile devam ediyor ve farklı olarak her masada önceden hazırlanmış üç soru ‘Umut, toplumlar arası hoşgörü ve barış, kelimelerinin her birimiz için ne ifade ettiğini bir şeyler yiyip içerken ve birbirimizi tanımaya çalışırken dile getirip kağıtlara not aldık.
Ve gece 11:30 gibi ,evimin yolunu tuttugumda gecenin bana getirdiklerini düşündüm. Bu gece burada 20 inanç lideri, Yahudi, Sunni, Shia islam, Universal Sufism, Christianity, Bahai, Universal Hinduism, Zoroastrianism, Zen Budism ve daha fazlası vardı ve 30 veya daha fazla katılımcı…
Birlikte şarkılar ve ilahiler söyledik ve birlik mekanı inşa ettik.
Dönüş yolunda, düşüncelerimde; bütün savaş ve kavgaların çözümünün sefkat, hoşgörü ve barış kelimelerinin icinde gizlendigini, dünya dediğimiz bu kara parçasını gözümüzü açıp kapamamız kadar kısa denebilecek kadar süren ziyaretimizde insanoğlunun savaş ve kavga ile nasıl yaşanmaz hale getirdiğini idrak ediyorum yeniden. İnsan olarak hayatımıza bu üç kelimeyi daha fazla adapte etmeye çalışırsak her şeyin güllük gülüstanlık olabileceğini düşünüyorum. Bütün dinler aynı şeyi söylüyor aslında farklı melodiler ile, öyleyse neden bu kavga diye soruyorum kendime, neden savaşır milletler, ne için?
Gecenin ruhani sarhoşluğu ile kendi kendime gülümsüyorum ‘Şefkat, hoşgörü, barış kelimelerini
daha bir içsellestirdiğimi fark ederken, kendi kendime ‘Ar-Rahma-Rahamim’ kelimelerini tekrar ediyorum,
kelimelerin kendi içlerindeki sihirli notalarla oluşturdukları sessiz ezgiler, sadece kulağımda değil ruhumda da raksetmeye devam ediyorlar.
Barış, sevgi ve hoşgörü ile kalın…